Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Türkiye Gazeteciler Konfederasyonumuzun hazırlanıp kendisine verilen rapora değinerek, gazetecilerin sorunlarını dile getirdi…
Şu son iki günde, Mersin’de bir gazete ve çalışanlarına yapılan çirkin saldırıyı nefretle kınıyorum…
Kılıçdaroğlu’nun basına karşı olumlu tavrı ortada iken,
Gazeteciler gözaltına ve cezaevlerine alınırken,
Gençlerin akil gördükleri ve göreve getirdikleri kişilerin öncülük ettiği bir saldırı,
Partinin de adına yakışmayan provoke bir eylemdir.
Gazeteciler elbette gördüklerini bildiklerini tetikçilik yapmadan, hissi davranmadan yazmalı ve kamuoyu ile paylaşmalı ve paylaşacak da.
‘Tetikçi ve satılık basın’ diye ortaya çıkanlar,
kimseye saldırmadan bir protesto eyleminde bulunmaları en doğal ve demokratik haklarıdır.
Ama CHP’li gençlerin yaptığı gibi asla!
Burası Avrupa değil!
Yanlış buldukları yazıları ve haberleri yapan gazetecileri kamuoyuna şikayet ederken:
Çirkin saldırı yapma hakkını da kimseye kendinde göremez.
Hele de Gazete ve çalışanlarının, camlarına, kafalarına yumurta atarak boya dökerek hiç değil…
Kılıçdaroğlu’nun basının ve kameralar önüne çıkıp, Türk Medyasının yaşadığı zorlukları tek tek anlattığı ve iktidara gönderme yaptığı önemli bir günde çirkin saldırının yapılması kabul edilemez.
Kaldı ki bu çirkin eylem CHP tabanından da tepki almış,
vicdanları sızlatmıştır.
Bu kışkırtıcı ve tahrik edici eylemi yapanlar, bunlara göz yuman ve hiçbir uyarıda bulunmayan, cılız il yönetimi ve başkanınada derhal görevden el çektirilmelidir.
…
Mersin’de kamu kurum ve kuruluşlar ve bunların başındakiler, adil dağıtmadıkları reklam pastasından kapma savaşı veren gazeteciler ne yazık ki kamplara bölünmüş, taraf tutmuş, ‘benim gazetecim’ ayrımcılığı ilede Tetikçi Gazetecilerin sayısı arttırılmıştır.
Özellikle gazeteciliğe uzaktan yakından ilgisi olmayanların mantar gibi açtıkları internet gazetelerine reklam paraları aktarılması ciddiyetten uzak anlayışın da ürünü olmuştur.
Mersin’de gerçek gazetecilik yapan, emeğini ve parasını harcayanlar unutulmuş, yerine torpilli gazeteciler türetilmiştir.
…
Basın özgürlüğü için tutuştuğumuz,
bedel ödediğimiz bu günlerde,
her türlü kışkırtıcı ve çirkin saldırılara karşı olduğumuz gibi
tetikçi gazetecilik anlayışına,
tetikçi gazetecilere de karşıyız…
Bütün bu olumsuzlukları bertaraf edebileceğimiz
Konfederasyonumuzunda üzerinde durduğu
Gazetecilik meslek yasası biranönce çıkartılmalı diyoruz…