EĞİTİMDE “MUTLULUĞU” ARTIRACAK TEKNOLOJİ

featured

Dünyanın önde gelen görüntü ve eğitim teknolojileri üreticisi ViewSonic, eğitim dünyasının ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştirmeyi sürdürüyor. Öğrenim deneyimini artıracak interaktif ekranını ilk kez TÖZOK’ta tanıtan şirket, öğrencilerin ders sırasındaki duyusal tepkilerini ölçümleyerek, öğretmenlere geri bildirimde bulunacak yeni donanımının da müjdesini verdi. ViewSonic Türkiye Ülke Müdürü M.Önder Şengür, eğitim sektöründe teknoloji yatırımlarının doğru yapılması halinde başarının artacağını vurgularken, “Okullar yatırım yapmadan önce kendi ihtiyaçlarını iyi analiz etmeli, ‘dijital DNA’larına bakmalı” dedi.

Teknoloji, özellikle pandemiyle birlikte tüm dünyada eğitimin ‘olmazsa olmaz’ı haline gelirken, sektörün öncü şirketlerinden ViewSonic, eğitimdeki yeni ihtiyaçlara en iyi çözümleri sunmak için Ar-Ge çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Bugün 5 milyonun üzerinde öğretmen tarafından kullanılan myViewBoard yazılımının mimarı ViewSonic, aynı zamanda interaktif ekran pazarının da önde gelen üreticilerinden biri. İnteraktif ekran pazarında; yüzde 44 pazar payıyla Amerika’da birinci, dünyada üçüncü, Türkiye’de ise ikinci sırada yer alan şirket, eğitim teknolojileri alanındaki yeniliklerini, bu yıl “Eğitimin Dönüşümü” temasıyla Antalya’da düzenlenen Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Sempozyumu’nda duyurdu.

Duyusal geri bildirim, yüksel öğrenme performansı

ViewSonic, etkinlikte öğrencilerin “mutluluk” analizini yaparak geri bildirim sağlayacak, EdTEch dünyasında bir “ilk” de olacak yeni teknolojisini bu yıl içinde öğretmenlerin kullanımına sunacağını açıkladı. Bugüne kadar öğrenci, öğretmen tarafından verilen geri bildirimle öğrenme süreci ve performansı hakkında bilgi edinebiliyordu. Ancak, öğretmenin ders anlatırken her öğrenciyi sürekli izlemesi ve sınıfın duygusal durumunu test etmesi güçtü. ViewSonic’in yeni ürünü ‘myViewBoard Sens’ ile artık bu mümkün olacak. Bu donanım sayesinde öğrencinin ders dinlerken; hangi dakikada nasıl tepki verdiğine dair duyusal reaksiyonların (mutlu-sıkılmış-hareketli vb.) yanı sıra ses ve ısı gibi çevresel faktörler de ölçümlenerek, öğretmene nesnel bir geri bildirim raporu verilecek. Sense, öğretmene daha akıcı bir şekilde yorumlayıp analiz edebileceği veriler sağlayarak asistanlık yapacak. Bu rapor sayesinde öğretmen; ders içerikleri, anlatma performansı gibi konularda kendisini değerlendirme şansı bulabilecek, iyileştirme alanlarını tespit edebilecek.

Hibrit eğitimde ses sorununun önüne geçecek  

ViewSonic’in etkinlikte eğitim dünyasına tanıttığı interaktif ekranı ViewBoard 52, öğrenme deneyimini artırma hedefiyle kaliteli ve üstün ses sağlayabilen bütünleşik multimedya soundbar özellikleriyle tasarlandı. Öğretmenlere anında bağlantı ve kullanıcı dostu bir yazılım sunan ürün, öğrencilere de daha kusursuz görüntü ve ses kalitesiyle dersi takip etme olanağı sağlayacak. İşitsel öğrenmeyi en iyi ses sistemiyle destekleyen yeni interaktif ekran; doygun ses kalitesi için ekranın üzerine entegre edilmiş gürültü engelleme özelliği bulunan duyarlı 8 mikrofona sahip. Bu da sınıf içinde 3 metreye kadar tüm seslerin mükemmel bir şekilde duyulmasını sağlıyor. Böylece, fiziksel sınıf dışında uzaktan eğitime katılanlara ve kayıtlı dersleri dinleyenlere de en yüksek ses performansıyla içeriklere ulaşma imkanı sunuyor. Yüksek dokunmatik hassasiyete sahip ViewBoard 52, öğretmenlere tek kabloyla bilgisayarlarındaki veri ve videoyu ekrana aktarma, aynı zamanda cihazını şarj etme kolaylığı sağlıyor. 4K ultra ince ekran, sınıfta veya çevrimiçi öğrenci iş birliğini desteklemek için çift kalem ve 33 noktalı dokunmatik özelliğiyle tamamen doğal bir yazma deneyimine imkan veriyor.

Yanlış yatırım yapmamak için ‘Dijital DNA’nızı çıkarın!”

TÖZOK etkinliğinde yeni teknolojilerini eğitim dünyası ile paylaşan ViewSonic’in Türkiye Ülke Müdürü M.Önder Şengür, teknolojiyi eğitim sürecine adapte etmenin eğitim kurumları için artık bir tercihten ziyade zorunluluk halini aldığını söyledi. 2019’da yaklaşık 183 milyar dolar olan eğitim teknolojileri pazarının 2027’ye gelindiğinde 404 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini de hatırlatan Şengür, teknoloji dönüşümünün kaçınılmaz olduğunu fark ederek bu alana yatırım yapmaya başlayan kurumlara da önemli bir uyarıda bulundu: “Kurumlara öncelikle Dijital DNA’larını çıkararak, yapısal olarak neye ihtiyaç duyduklarını tespit etmelerini öneriyoruz. Eğitimin dijital DNA’sını; bir eğitim kurumunda örgütsel, insani ve teknolojik olarak güçlü bir sinerji yaratmak, eğitimcilerin ve öğrencilerin verimini artırmak için bir kurumun dijital bilgi, araçları, teknolojileri özümseyebilmesi ve kullanabilmesi olarak tanımlıyoruz. Web sitemiz üzerinden kurumların kendilerini değerlendirebilecekleri bir anket uygulayarak çıkan sonuçları dijital DNA’larını belirleyecek biçimde değerlendiriyor, istedikleri takdirde ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bunu yaparken de ViewSonic ürünü olsun ya da olmasın, okullara doğru teknoloji yatırımları için rehberlik ediyoruz.”

“Tek başına akıllı tahta akıllı teknoloji değil”

ViewSonic Türkiye Ülke Müdürü M.Önder Şengür’ün bir başka dikkat çektiği konu ise eğitim teknolojilerinde aslolanın donanım değil yazılım olması. Şengür, bunu ise şöyle açıkladı: “Tek başına bir interaktif tahta ya da yaygın adıyla akıllı tahta, akıllı teknolojiyi işaret etmiyor. Bu donanımları destekleyen yazılımlar ve içeriklerle bir bütün olarak sistemi ‘akıllandırmak’ gerekiyor. ViewSonic’in bir eğitim ekosistemi olarak kurguladığı myViewBoard da tam olarak bunu gerçekleştiriyor ve donanım-yazılım-içerik ayaklarını birleştiriyor.”

Şengür, küresel salgının eğitim yöntemlerini geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirdiğini ve gelecek eğitim modelinin “hibrit” eğitim olduğunu vurgulayarak, bu dönemde öğrencilerin yeni araçlara daha kolay adapte olurken, öğretmenlerin ise bir dizi zorluğun yaşandığı yeni bir sürece dahil olduğuna dikkat çekti. M.Önder Şengür, öğretmenin konu anlatırken bir yandan öğrencinin dikkatini en üst seviyede tutmaya çalışırken diğer yandan karmaşık sistemlerle uğraşmak zorunda kalmasının motivasyonunu düşürdüğü gibi eğitimin kalitesini de geriletme riski taşıdığını kaydetti. Bu noktada öğrenme ortamında kullanılan teknolojinin ‘sadeliğinin’ son derece önemli olduğunu ifade eden Şengür, “myViewBoard ekosistemimizle, öğretmenlerimize kolay ve sade bir ara yüz sunuyoruz. Dijital alanda bir sınıf ortamı oluşturmak için birçok özellik barındıran, bir öğretme-öğrenme yazılım aracı olan ürünümüz, öğretmenlerin etkili ders içeriği hazırlamasını ve sınıfı yönetmesini kolaylaştırıyor. İstedikleri tüm içeriklere tek tuşla ulaşabilen öğretmenler, görüntü ve videoları da sadece sürükle-bırak yaparak ders içeriklerine alabildikleri gibi isterlerse buluta kaydedebiliyor ve öğrencileriyle paylaşabiliyorlar” diye konuştu.

Şengür, özel bir yazılım yüklemeye ihtiyaç duymayan myViewBoard’a, herhangi bir internet tarayıcı ile telefon, tablet ya da bilgisayar üzerinden kolaylıkla erişildiğinin altını çizerek, “En yüksek güvenlik standartlarıyla donatılmış olan sistem; grup çalışması, sınıf yönetimi, kolay kurulum ve düşük bant genişliğini desteklemesi gibi özellikleriyle de geleceğin sınıflarında kullanılacak her çözümü günümüz şartlarında eğitim kurumlarına sağlayabiliyor. myViewBoard yazılımı aynı zamanda bütün donanımlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. ViewSonic’in olsun ya da olmasın fark etmeksizin tüm görüntüleme ürünleriyle uyumlu çalışabiliyor” dedi.

Youtube içeriklerine reklamsız ulaşılıyor  

Ülke Müdürü M.Önder Şengür, ViewSonic olarak gerçekleştirdikleri iş birlikleriyle pek çok ücretli uygulamayı da myViewBoard’da bedelsiz kullanma olanağı sağladıklarını belirterek, bunlara birkaç örnek de verdi: “Eğitim içeriğini desteklemek amacıyla kullanılan 3D görüntü havuzu Sketchfab bunlardan biri. Dünya genelinde öğretmenlerin yüzde 84’ünün kaynak olarak başvurduğu YouTube’un yetişkin içerikten ve reklamdan arındırılmış videolarını sınıf ortamınla güvenle paylaşılabilmesini sağladık. myWiewBoard kullanıcıları ayrıca ekosistemin bir parçası olan Clips üzerinden web tabanlı ücretli bir uygulama olan BoClips’i de ücretsiz olarak kullanabiliyor. Bu iş birlikleri ile amacımız, eğitimde içerik katlitesinin de artmasına destek olmak.”