Ertuğrul Fırkateyni ve Japonya İlişkisi
Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya seferi, Osmanlı İmparatorluğu ile Japonya arasındaki benzer reform hareketlerinin bir yansımasıydı. Bu ilişki, 1881’de Japon diplomat Yoshida Masaharu’nun İstanbul’a gelmesiyle başlayarak Prens Komatsu’nun Sultan 2. Abdülhamid’i ziyaret etmesiyle gelişmişti.
Kazanın Gerçekleşmesi
15 Eylül 1890’da Japonya’ya ulaşan Ertuğrul Fırkateyni, tayfun uyarılarına rağmen yola devam etti. Ancak tayfun patlak verdiğinde mizana direği kırılarak gemi kayalıklara çarparak battı. Kurtulan 69 denizci olurken, Amiral Osman Bey dahil 540’tan fazla mürettebat hayatını kaybetti.
Türk-Japon Dostluğu
Japonya, kurtarma çalışmalarında büyük çaba sarf ederek İmparator Meiji’nin talimatıyla İstanbul’a 69 denizciyi geri göndermek için harp gemileri görevlendirdi. Bu olay, Türk-Japon dostluğunun pekişmesinde sembolik bir öneme sahipti ve 1891’de Kushimoto’da bir anıt kulishaber24.com inşa edildi.
Modernleşme İhtiyacı
Ertuğrul Fırkateyni’nin batışı, Osmanlı Donanması’nın modernleşme ihtiyacını gözler önüne serdi. 1897 Osmanlı Yunan Harbi’nden sonra donanmada modernleşme başladı ve günümüzde Türk Deniz Kuvvetleri bölgesel güç aktarımı yapabilen etkin bir donanmaya dönüştü.
Anıtlar ve Müzeler
Ertuğrul Fırkateyni’nin kaybı üzerine Türkiye ve Japonya arasında güçlü bir dostluk oluştu. Kushimoto’da yapılan anıt ve Türk Müzesi ile Beşiktaş’taki Deniz Müzesi, gemi ve mürettebatının anısını yaşatmaya devam ediyor. Beşiktaş’taki müzede, gemiye ait eşyalar ve belgeler ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ertuğrul Fırkateyni’nin hüzünlü öyküsü, Osmanlı ve Japonya arasındaki tarihi dostluğun önemli bir simgesi olarak günümüze kadar ulaşmıştır.